Jazz en Turquie :: Hakan Başar – News Orléans webradio

Septembre 2021

La chronique de Figen Hacınurioğlu.

Les doigts magiques
sur les touches du piano !

Je vais parler du plus jeune pianiste de jazz Turc. Il a donné son premier concert à l’âge de 10 ans, alors qu’il était enfant. Quand j’ai vu sa photo pour la première fois sur Internet, j’ai dit « quel gentil garçon », mais quand j’ai écouté sa musique, je suis tombé sur un artiste de jazz très mature et merveilleux. Maintenant il a 17 ans, iI est très talentueux et visiblement il travaille dur et prend ce qu’il fait très au sérieux. À mon avis, sa plus grande chance est sa famille, en particulier son père. C’est un musicien précieux qui l’a soutenu et guidé dès le début.

Comme l’a dit Nina Simone, « le jazz n’est pas seulement de la musique, c’est un mode de vie, une façon d’être et une façon de penser ».

Quand vous écoutez Hakan Başar, vous comprendrez mieux cela car il s’est imprégné du jazz très jeune et ni le jazz ni lui ne peuvent plus se séparer. Le jazz a pénétré une fois dans ses cellules !

Prenant comme exemple des artistes légendaires tels que Michel Petrucciani, Bill Evans, Oscar Peterson, Miles Davis, George Benson, Hakan Başar avance à grands pas vers le succès.

Et le premier album !

Hakan Başar a sorti son premier album en 2019, produit par son pére Fahrettin Hakan Başar et par l’importante société britannique Ubuntu Music, dirigé par Martin Hummel et . Le nom de l’album est « On the top of the roof”. Les musiciens Ferit Odman à la batterie et Halil Çağlar Serin à la basse ont joué sur cet album. Kağan Yıldız à la contrebasse, İmer Demirer à la trompette et F. Hakan Başar à la guitare seront également invités sur On Top of the Roof. C’est Adham Farid qui l’a enregistré aux Babajim Istanbul Studios. Cem Catlik l’a mixé. Il a été masterisé à Londres et réalisé par Peter Beckmann.
Il a été diffusé la première fois pendant l’émission de radio Montréal coco jazz et puis a été annoncé dans d’importants canaux médiatiques, notamment jazzwise.

Quand j’ai écouté l’album pour la première fois, j’étais peut-être plus excité que Hakan Başar parce que j’ai écouté un excellent album et j’étais très fier. Il jouait dans une si belle harmonie avec les précieux musiciens de jazz turcs… Le merveilleux dialogue entre les instruments et les mains magiques de Hakan Başar…

C’est encore Martin Hummel, directeur d’Ubuntu Music, qui a présenté à l’occasion de l’anniversaire de son premier album, l’enregistrement des Yellow Jackets avec deux musiciens légendaires inestimables Jimmy Haslip et Will Kennedy, aux auditeurs de jazz, sous le nom de « Hub Art Special Edition Single ». Il a été présenté en particulier dans les clubs de jazz d’Istanbul, afin de rencontrer les amateurs de jazz.

Le 5 décembre, à Las Palmas il participera au festival El Mundo del Piano à Gran Canaria.

Hakan Başar, dont les concerts ont été annulés pendant la période de pandémie, comme pour tous les musiciens, en a profité pour étudier le piano, en écoutant des musiciens de jazz importants et en les analysant.

Nous pourrons écouter ce jeune homme talentueux, qui est non seulement le plus jeune pianiste de jazz de Turquie, mais se montre également sur la plate-forme internationale, dans de nombreux festivals, concerts et clubs de jazz, et je pense qu’il nous apportera ses propres compositions dans quelques temps.

Quand j’écoute Hakan Başar, j’éprouve un plaisir incroyable, le jazz s’arrête-t-il ? C’est pas comme avant ? A ceux qui le disent, Hakan Başar montre très jeune que le jazz a toujours vécu, vivra et se transmettra de génération en génération. Maintenant, allez sur les plateformes de musique et écrivez Hakan Basar, fermez les yeux et écoutez comme il joue, Bonne écoute…

Figen Hacınurioğlu

Piyano tuşlarında
sihirli parmaklar

İlk konserini tam da çocuk denecek yaşta yani 10 yaşında veren Türkiye’nin en genç caz piyanistinden söz etmek istiyorum. İnternette ilk kez fotoğrafını gördüğümde “ ne tatlı çocuk “ demiştim ama müziğini dinlediğimde çok olgun ve harika bir caz sanatçısıyla karşılaştım. Evet; çok yetenekliydi ama belli ki çok çalışıyor ve yaptığı işi çok ciddiye alıyor, şimdilerde 17 yaşında. Bana göre en büyük şansı ailesi, özellikle babası. Ona en başından beri çok büyük destek olmuş, kendisini yönlendirmiş değerli bir müzisyen.

Nina Simone’un çok bilinen sözünde dediği gibi “Caz sadece bir müzik değil, bir yaşam tarzı, var olma şekli ve bir düşünce biçimidir”.

Hakan Başar’ı dinlediğinizde bunu daha iyi anlayacaksınız çünkü çok genç yaşında caz ile bütünleşmiş ve artık ne caz onu ne de O cazı bırakamaz. Hücrelerine kadar işlemiş bir kere!

Michel Petrucciani, Bill Evans, Oscar Peterson, Miles Davis, George Benson gibi efsane sanatçıları kendine örnek alan Hakan Başar başarı yolunda hızlı adımlarla ilerliyor.

Ve ilk albüm!

Hakan Başar, 2019 yılında ilk albümünü önemli İngiliz yapım şirketi Ubuntu Music ‘ten çıkardı. Albümün adı “ On the top of the roof “ davulda Ferit Odman’a ve bas gitarda Halil Çağlar Serin’e yer veren bu ilk albümün Prodüktörlüğünü babası Fahrettin Hakan Başar ile Martin Hummel’ın üstlendiği albüm Adham Farid tarafından Babajim Istanbul Studios’da kaydedildi ve miksi Cem Çatık, mastering’i ise Londra’da Peter Beckmann tarafından yapıldı. On Top of the Roof’a kontrbasta Kağan Yıldız, trompette İmer Demirer ve gitarda F. Hakan Başar da konuk oluyor. On top of the roof; montreal coco jazz radyo programında yayınlandı ve başta jazzwise olmak üzere, önemli medya kanallarında da duyurulmaya başlandı.

Albümü ilk dinlediğimde belki Hakan Başar’dan daha çok heyecanlanmış olabilirim çünkü hem harika bir albüm dinledim hem çok gurur duydum. Beraber çaldığı değerli Türk caz müzisyenleri ile öyle bir güzel uyum içinde çalmış ki… Enstrümanlar arasındaki harika diyalog ve Hakan Başar’ın sihirli elleri…

İlk albümünün yıl dönümünde Yellow Jackets’in çok değerli iki efsane müzisyeni Jimmy Haslip ve Will Kennedy ile yaptığı kayıt, yine Ubuntu Music yöneticisi Martin Hummel tarafından bu kez « Hub Art Special Editition Single » adıyla caz dinleyicilerine sunuldu. Türkiye’de bir çok caz festivaline katılan Hakan Başar özellikle İstanbul caz kulüplerinde caz severlerle buluşuyor. 5 Aralık’ta Las Palmas Gran Canaria’da El Mundo del Piano Festivali’ne katılacak.

Bütün müzisyenler için olduğu gibi pandemi döneminde konserleri iptal olan Hakan Başar, bu dönemi en iyi şekilde yine piyano çalışarak, önemli caz müzisyenlerini dinleyerek, analizler yaparak geçirmiş.

Türkiye’nin en genç caz piyanisti olmakla kalmayıp uluslararası platformda kendini gösteren bu yetenekli genci daha bir çok festivalde, konserde ve caz kulübünde dinleyeceğiz ve bir zaman sonra kendi bestelerini bizimle buluşturacak sanırım.

Ben, Hakan Başar’ı dinlediğimde inanılmaz keyif alıyorum, caz bitiyor mu? Eskisi gibi değil mi? diyenlere Hakan Başar, çok genç yaşta cazın hep yaşadığını, yaşayacağını ve nesilden nesile aktarılacağını kendisiyle göstermiş oluyor.

Şimdi Youtube’a girin ve Hakan Başar yazın ve gözlerinizi kapatıp O’nun nasıl çaldığını dinleyin. İyi dinlemeler…

Figen Hacınurioğlu